foto1 foto2 foto3 foto4 foto5


+090 542 356 XX XX
irayerbaa@live.com
İrfan Aydın

Erbaalı İrfan Aydın Web Sitesi....

Mes´ul olduğun şeyle meşgul ol...

MÜBTEDÂ – HABER

İsim cümlesinin, isimle başlayan ve isimden sonra bazen fiille devam eden cümlelere dendiğini daha önce görmüştük. İsim cümlesinin içinde bazen fiil yer almayabilir. Yani bu cümle sadece iki veya daha fazla isimden de oluşabilir.

Nasıl fiil cümlesinin öğelerine fiil + fâil + mef’ûl deniyorsa isim cümlesinin öğelerine de mübtedâ + haber denir.

Mübtedâ genellikle cümlenin başında bulunur. Özel isim ya da zamir, işaret sıfatı v.b. gibi mebnî (harekesi değişmeyen) kelime değilse başına اَلْ  takısı alır. Son harfinin harekesi de elif ve yâ (ا ى) gibi illetli harf değilse ötre olur.

جَيِّدٌ.

اَلْقَلَمُ

Kalem iyidir.

جَمِيلٌ.

اَلْوَلَدُ

Çocuk güzeldir.

Haber

Mübtedâ

 

Haber

Mübtedâ

 
             

Haber kendisiyle hüküm verilen cümle parçasıdır. Tercüme olarak “..dir, ..dır, ..tür, ..tur” takısı verilir. “..güzeldir, küçüktür” gibi. Bundan dolayı “Küllü dırdırın; haber” tabiri; cümlede her …dir veya …dırla biten kelimenin haber olduğuna işaret eder.

Örnek cümlede görüldüğü gibi mübtedâ marife, haber nekre olur. Mübtedâ ile haber arasında müzekkerlik-müenneslik, teklik-ikilik-çokluk bakımından uyum vardır. Yani mübtedâ müzekkerse haber de müzekker olur. Mübtedâ müennes ise haber de son harfin harekesini üstün yapıp yanına kapalı tâ (tâ-i merbuta ة) getirilmek suretiyle müennes yapılır. Mübtedâ tesniye ya da cemi ise haber de kaide gereği tesniye veya cemi yapılır. Örnekler:

اَلْقَلَمُ طَويِلٌ.

Kalem uzundur.

اَلصُّورَةُ قَبيِحَةٌ.

Resim çirkindir.

اَلْبَيْتُ كَبيِرٌ.

Ev büyüktür.

اَلْبَيْتاَنِ كَبيِراَنِ.

İki ev büyüktür[1].

اَلْمُدَرِّسُ غاَئِبٌ.

Öğretmen gâibtir (yoktur).

اَلْمُدَرِّسُونَ غاَئِبُونَ.

Öğretmenler yoktur[2].

اَلصَّفُّ واَسِعٌ.

Sınıf geniştir.

اَلسَّياَّرَةُ جَديِدَةٌ.

Araba yenidir.

       Özel isimler, zaten belirli oldukları için başlarına harf-i tarif almazlar. Allah kelimesi de özel isim olduğu için başına  ayrıca ( اَلْ)     takısı almaz.

اَللَّهُ واَحِدٌ.

Allah birdir.

أَحْمَدُ مُدَرِّسٌ.

Ahmet öğretmendir.

فاَطِمَةُ مُدَرِّسَةٌ.

Fatıma öğretmendir.

زَيْنَبُ جَمِيلَةٌ.

Zeynep güzeldir.

خاَلِدٌ نَشِيطٌ.

Halit çalışkandır.

Zamirler ismin yerini tutan kelimelerdir. Mübtedâ oldukları takdirde özel isme işaret ettikleri için başlarına اَلْ takısı  almazlar. Mebnî olmaları dolayısıyla da son harflerinin harekesi değişmez. Mahallen merfû (ötre) olur.

شَاعِرٌ.

أَنَا

Ben şairim.

Haber

Mübtedâ

 

هِيَ عاَئِلَةٌ.

O bir ailedir.

هُوَ صاَدِقٌ وَ أَميِنٌ.

O doğru ve emindir.

أَنْتِ  مُمَرِّضَةٌ.

Sen hemşiresin.

هُوَ مُحَمَّدٌ.

O Muhammed’dir.

Aynı şekilde sonuna tenvin almayan (gayr-i munsarif) özel isimler, haber diye sonu ötre tenvin yapılmaz.

هِيَ فاَطِمَةُ.

O Fâtıma’dır.

*Mübtedâ bu cümlelerde görüldüğü üzere munfasıl (ayrı) zamir halinde geldiği gibi, isimle birleşmiş muttasıl zamirli bir kelimeyle de gelebilir. Görüldüğü gibi mübtedâ marife olarak gelmektedir. Başında harf-i tarif olmadığı halde zamirler ve işaret isimleri belli bir varlığa delalet ettikleri için marifedirler. Sonuna zamir birleşmiş isimler de zaten marife olduklarından başlarına harf-i tarif (اََل) almazlar:

قَلَمُهاَ صَغِيرٌ.

(Onun) kalemi küçüktür.

بَيْتُناَ جَمِيلٌ.

Evimiz güzeldir.

واَلِدُهُ كَرِيمٌ.

(Onun) babası cömerttir.

أُمُّكِ جَمِيلَةٌ.

Annen güzeldir.

حَدِيقَتُهُمْ واَسِعَةٌ

Bahçeleri geniştir.

Sonuna muttasıl zamir alan isimler aynı şekilde haber diye ötre tenvin değil, sadece ötre hareke alırlar:

هَذِهِ صَديِقَتُكِ.

Bu senin arkadaşındır.

هَذِهِ صَديِقَتُهاَ.

Bu onun arkadaşıdır.

صَدِيقَتُكَ جَمِيلَةٌ.

Arkadaşın güzeldir.

Not:

اَلْوَلَدُ رَكِبَ الْحِصاَنَ.    Çocuk ata bindi.

                                            Haber       Mübtedâ

Bu cümlede de görüldüğü gibi; fâil isim olarak başa geldiğinden cümle; isim cümlesidir. İsim cümlesi olduğu için artık öğelerini fâil-fiil-mef’ûl şeklinde değil, mübtedâ-haber şeklinde söyleriz. Cümlenin öznesi mübtedâdır ve haberi de bir fiil cümlesidir.

FAkıldan çıkarılmaması gereken husus; isim cümlesinin öğeleriyle fiil cümlesinin öğelerini birbirine karıştırmamaktır. Meseleyi özetleyecek olursak cümleler şu kelime parçalarından oluşur:

İsim Cümlesi:

Mübtedâ+ Haber       اَلْوَلَدُ رَكِبَ الْحِصاَنَ.          →  Çocuk ata bindi.

                                       Haber         Mübtedâ

Fiil Cümlesi:

Fiil+ Fâil+ Mef’ûl         الْوَلَدُ  الْحِصاَنَ. رَكِبَ        →  Çocuk ata bindi.

                                     Meful      Fâil    Fiil

Gramerde her cansız çoğul tek bir müennes hükmündedir.  Yani cansız varlıklar ya da hayvanlarda, kelimenin müfredi müzekker olsa bile çoğul yapıldığında tek bir müennese uygulanan kaide uygulanır. Örnekler:

كِتاَبٌ    kitap (müfredi müzekker)

كُتُبٌ           kitaplar

زَهْرَةٌ     çiçek  (müfredi müennes)

زُهُورٌ           çiçekler

 

اَلْكُتُبُ كَثِيرَةٌ.

Kitaplar çoktur.

 
 

اَلزُّهُورُ جَمِيلَةٌ.

Çiçekler güzeldir.

 
 

اَلْأَقْلاَمُ طَوِيلَةٌ.

Kalemler uzundur.

 
 

اَلسَّياَّراَتُ سَرِيعَةٌ.

Arabalar hızlıdır.

 
         

Haberin Cümle Oluşu

Haber bazen tek bir kelimeden (müfred  isim) oluştuğu gibi, bazen cümleden, bazen de harf-i cerli ya da zarflı cümle parçasından (şibh-i cümle) oluşabilir.

a) Müfred Haber:Şimdiye kadar gördüğümüz cümlelerde olduğu gibi haber; sonu illetli olmayan müfred (tekil) bir isimden oluştuğu takdirde son harfi ötre tenvinlidir:

خاَلِدٌ طاَلِبٌ.

Halit öğrencidir.

خَديِجَةُ مُجْتَهِدَةٌ.

Hatice çalışkandır.

b) Cümle olan Haber:Aşağıdaki örneklerde görüldüğü gibi mübtedâdan sonra gelen kısım başlı başına bir cümledir[3].

اَلْوَلَدُ رَكِبَ الْحِصاَنَ.

Çocuk ata bindi.

اَلْاَوْلاَدُ ذَهَبُوا.

Çocuklar gittiler.

اَلنِّساَءُ ذَهَبْنَ.

Kadınlar gittiler.

c) Şibh-i Cümle olan Haber:Şibh-i cümle; cümle benzeri demektir. Harf-i cerle (yanındaki kelime olan) mecrûrundan, zarfla yanındaki kelimeden oluşan cümle parçasına tam bir cümle olmadıkları için şibh-i cümle (cümle benzeri) denir.

1) (Şibh-i cümle) Zarf olan haber:

اَلْغَيْبُ عِنْدَ اللَّهِ.

Gayb Allah’ın yanındadır.

حَقيِبَتُهُ تَحْتَ السَّياَّرَةِ.

Çantası arabanın altındadır.

حَقيِبَتُهُعِنْدَ السَّياَّرَةِ.

Çantası arabanın yanındadır.

2) (Şibh-i cümle) Câr-mecrûr olan haber:

هَذِهِ النَّظاَّرَةُ لِواَلِدَتِكِ.

Bu gözlük annenindir.

هَذاَ الْقَلَمُ لِواَلِدِهاَ.

Bu kalem onun (müe) babasınındır.

خَديِجَةُ فيِ الْحَديِقَةِ.

Hatice bahçededir.

اَلْمُؤْمِنُ فِي الْجَنَّةِ.

Mü’min cennettedir.

Örneklerde görüldüğü gibi haberi şibh-i cümle olan cümlelerde mübtedâ ile haber arasında müzekkerlik müenneslik vs. uyum aranmaz.

 * (هَذاَ –  هَذِهِ) işaret isimleri marife kelimenin yanında mübtedâyı işaret etmektedir ve cümleye herhangi bir etkisi yoktur. Ancak nekre kelimenin önünde gelirse tıpkı zamirde olduğu gibi kendileri mübtedâ, nekre isim ise haber olur:

هَذاَ         تِلْمِيذٌ.

Bu öğrencidir.

                                   Haber     Mübtedâ

هَذاَ التِّلْمِيذُ     نَشِيطٌ.

Bu öğrenci çalışkandır.

                              Haber         Mübtedâ

هَذِهِ الساَّعَةُ    لِواَلِدِي.

Bu saat babamındır.

                            Haber          Mübtedâ

هَذِهِ الساَّعَةُ    لَهُ.

Bu saat onundur.

                                 Haber     Mübtedâ

هَذِهِ لَهُ.

Bu onundur.

                                                     Haber Mübtedâ (mahallen merfû)

*Arapça’da haber edatı yoktur. Tercümede biz onu gerektiği şekilde ilave ederiz.

أَناَ أَناَ.

Ben benim.

أَنْتَ أَنْتَ.

Sen sensin.

هُوَ هُوَ.

O odur.

   

Not: Başta gelen soru edatları genellikle haberdir:

كَيْفَ أَنْتَ ؟

Nasılsın ?

مَنْ أَنْتَ ؟

Sen kimsin?

مَتَى الْإِمْتِحاَنُ ؟

İmtihan ne zaman?

 

Bu cümlelerde (كَيْفَ)( مَنْ) ve (مَتَى) haber olup soru edatı olduğundan başa geçmesi zorunludur[4]. Sonra gelen kelimeler de mübtedâdır.

Genel Cümle Örnekleri:

 

هَذِهِ تِلْمِيذَةٌ.

Bu öğrencidir (müe).

 

هَذِهِ التِّلْمِيذَةُ نَشِيطَةٌ.

Bu öğrenci çalışkandır (müe).

 

هَذاَ الْمَكاَنُ هاَدِئٌ.

Bu mekan sakindir.

 

هَذِهِ مُنَظَّمَةٌ.

Bu düzenlidir.

 

هَذِهِ الْمَدْرَسَةُ مُنَظَّمَةٌ.

Bu okul düzenlidir.

 

هَذِهِ الصَّدِيقَةُ مُخْلِصَةٌ.

Bu arkadaş ihlaslıdır.

صَدِيقَتُكَ مُخْلِصَةٌ.

Arkadaşın ihlaslıdır (müe).

صَدِيقُكَ مُخْلِصٌ.

Arkadaşın ihlaslıdır (müz).

اَلْبِنْتُ دَخَلَتِ الْحَديِقَةَ.

Kız bahçeye girdi.

اَلْمُدَرِّسُ دَخَلَ الْفَصْلَ.

Öğretmen sınıfa girdi.

اَلْمُدَرِّسَةُ ماَ قَرَأَتِ الْقِصَّةَ.

Öğretmen hikayeyi okumadı.

هَذِهِ الساَّعَةُ لِواَلِدَتيِ.

Bu saat annemindir.

هَذِهِ الساَّعَةُ لَهاَ.

Bu saat onundur.

هَذِهِ  لَهاَ.

Bu onundur.

 

أَحْمَدُ فَقِيرٌ.

Ahmet fakirdir.

سَياَّرَتُكَ جَديِدَةٌ.

Araban yenidir.

 

مَلْعَبُناَ واَسِعٌ.

Oyun sahamız geniştir.

اَلشَّرِكَةُ مَشْهوُرَةٌ.

Şirket meşhurdur.

 

اَلزِّحاَمُ شَدِيدٌ.

Kalabalık şiddetlidir.

اَلْحَياَةُ سَعِيدَةٌ.

Hayat mutludur.

 

اَلْمَعْرِضُ مُسْتَمِرٌّ.

Sergi devamlıdır.

اَلسَّياَّرَةُ سَرِيعَةٌ.

Araba hızlıdır.

 

اَلْجَوُّ حاَرٌّ.

Hava sıcaktır.

اَلْحَدِيقَةُ جَمِيلَةٌ.

Bahçe güzeldir.

 

اَلْواَجِبُ ضَرُورِيٌّ.

Ödev zaruridir.

اَلْأُمُّ كَالْمَدْرَسَةِ.

Anne okul gibidir.

 

اَلْأُسْتاَذُ غاَئِبٌ.

Hoca gâibtir (yoktur).

اَلطاَّئِرَةُ سَرِيعَةٌ.

Uçak hızlıdır.

 

سَعيِدٌ فَقيِرٌ.

Said fakirdir.

أُخْتيِ نَشِيطَةٌ.

Kızkardeşim çalışkandır.

 
اَلْمُدَرِّسُ جَديِدٌ.

Öğretmen yenidir.

اَلْمُدَرِّسَةُ جَديِدَةٌ.

(Bayan) Öğretmen yenidir.

 

اَلْإِسْلاَمُ دِينِي.

İslâm dinimdir.

مَدْرَسَتُناَ قَريِبَةٌ.

Okulumuz yakındır.

 

اَلْكِتاَبُ مُفيِدٌ.

Kitap faydalıdır.

حَدِيقَتُكُمْ جَمِيلَةٌ.

Bahçeniz güzeldir.

 
اَلطاَّلِبُ مُجْتَهِدٌ.

Öğrenci çalışkandır.

اَلْبِنْتُ صَغيِرَةٌ.

Kız küçüktür.

 

اَلْجَوُّ لَطِيفٌ.

Hava hoştur, güzeldir.

سَياَّرَتُهاَ جَديِدَةٌ.

Arabası yenidir.

 

اَلْمَوْزُ لَذيِذٌ.

Muz lezzetlidir.

حَدِيقَتُهُنَّ جَمِيلَةٌ.

Bahçeleri güzeldir.

 
اَلْوَلَدُ صاَدِقٌ.

Çocuk doğrudur.

اَلطاَّئِرَةُ مُتَأَخِّرَةٌ.

Uçak gecikmiştir.

 

هَذاَ هُوَ.

Bu, odur.

هَذِهِ هِيَ.

Bu, odur.

 
صَديِقيِ مُخْلِصٌ.

Arkadaşım ihlaslıdır.

صَديِقَتِي مُخْلِصَةٌ.

Arkadaşım ihlaslıdır.

 

مُحَمَّدٌ نَشِيطٌ.

Muhammed çalışkandır.

زَيْنَبُ نَشِيطَةٌ.

Zeyneb çalışkandır.

ألتاَّجِرُ كَرِيمٌ.

Tacir cömerttir.

   
                   

Yorum ekle

Üye Girişi

Mesaj Kutusu

Giriş yapmamışsınız.

İstatistikler

Kullanıcılar
5630
Makaleler
797
Makale Görünüm Sayısı
3478981

Sayfa Alt Bilgisi

Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.



Copyright © 2024 Erbaalı İrfan Aydın Rights Reserved.