foto1 foto2 foto3 foto4 foto5


+090 542 356 XX XX
irayerbaa@live.com
İrfan Aydın

Erbaalı İrfan Aydın Web Sitesi....

Mes´ul olduğun şeyle meşgul ol...

Cennet gençlerinin iki muhterem efendisi Hz. Hasan (r.a) ve Hz. Hüseyin (r.a) küçükken hastalanmışlardı. Varlığın sebebi olan Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v), sahabilerinden bazıları ile beraber minimini torunlarını ziyaret geldiler. Fatıma-i Zehra’nın saadethanesini şereflendirdiler ve minimini yavrularını doya doya koklayıp sevdiler.

Sahabilerden bazıları İmam Ali (k.v)’ye sordular:

- Ya Ali, çocukların için bir adak yapmak istemez misin?

- Elbette isterim.

- Ne yapmak istiyorsun?

- Yüce Allah’ın rızasını talep ve O’na şükür etmek ve yavrularımızın şifa bulması için üç gün oruç tutacağız.

Bir süre sonra o kıymetli goncalar hastalıktan kurtuldular. Hz. Fatıma (r.anha) ile Allah’ın yenilmez aslanı Hz. Ali (k.v) oruca başladılar. Hale bakınız ki, iftar edebilecek şeyleri bile yoktu.

Aliyyü’l- Murteza çarşıdan üç çömlek arpa alıp getirdi.. Derinlik ve incelik madeni Hazret-i Fatıma arpanın bir çömleğini öğütüp kendi adetleri kadar yani 5 tane ekmek yaptı. Güneş ufukların ardına kaydı ve onlar da sofranın etrafına dizilip iftar vaktini beklemeye koyuldular.

Bu da ne? Kapıları güm güm vuruluyor ve adamın bir sesleniyor

- Es-selâmü aleyküm ey Allah’ın Rasûlü’nün Ehl-i Beyti! Ben fakir bir müslümanım. Beni doyurunuz ki, Allah da sizleri cennet sofraları ile doyursun.

Hz. Fatıma (r.anha) ve Hz. Ali (k.v) sofralarındaki ekmekleri bu fakire ikram ettiler. Ve Hz. Ali, Peygamberler Peygamberi’nin kadri yüce kızına hitap etti:

- “Ey insanların en hayırlısının kızı! Ey iman ve şerefin kemaline sahip olan Fatıma! Görüyorsun, ciğerler paralayıcı haliyle kapıda duran şu fakir açlığını bizlere arz ederken hal lisanıyla da Allah’a naz ve niyaz etmektedir.

Hz. Fatıma annemiz şöyle mukabele etti:

- “Ey Allah’ın yenilmez aslanı ve amcam oğlu! Emrinize âmâdeyim. Gerçi o fakiri hoşnut edecek ve memnun kılacak fazla bir şeye malik değilim. Fakat umarım ki aç bir kimseyi doyurmak suretiyle Allah’ın rızasına ererim.”

Ve iftarlık yemeklerinden bir lokma bile almadan o fakire verdiler. Kendileri de sadece su ile iftar ettiler.

Yine oruçlular.

Yine iftar zamanı ve kapılarında bir yetim. Ve yine aynı istek..

Ona da bütün yemeklerini verdiler ve su ile iftar ederek o akşam da aç yattılar.

Üçüncü gün yine oruçlular ve yine ancak iftar edecek kadar yemekleri var. Yine sofranın etrafına dizildiler..Ezanın okunmasını bekliyorlar..

Yine kapılarında bir adam ve yine aynı istek. Ve yine bütün yiyeceklerini bu esire ikram ettiler..Kendileri yine aç..

Alemlerin Rabbi onların bu hallerinden öyle hoşnut ve razı oldu ki, hemen yüksek Arş’ın üstünden Cebrâil’i uçurdu ve şu ayet-i celileyi ferman etti:

“Onlar (hakiki müminler), Allah’a olan muhabbetlerinden dolayı yiyeceği fakire, yetime ve esire yedirirler. ” / İnsan Sûresi, ayet 8

Kaynak: Mübarek Hanımlar

Yorum ekle

Ziyaretçi Sayacı

Bugün 190

Dün 253

Bu Hafta 1346

Bu Ay 901

Tümü 3669573

Facebook Login

Üye Girişi

Mesaj Kutusu

Giriş yapmamışsınız.

Kimler Çevrimiçi

42 ziyaretçi ve 0 üye çevrimiçi

Son Kullanıcılar

  • bkobend
  • CesarGon
  • LarryCon
  • Brianlar
  • Robertpen

Erbaa Namaz Vakitleri

Erbaa Hava

ERBAA

Haftanın Sohbeti

İstatistikler

Kullanıcılar
5624
Makaleler
797
Makale Görünüm Sayısı
3471742

Sayfa Alt Bilgisi

Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.



Copyright © 2024 Erbaalı İrfan Aydın Rights Reserved.