Cüneyd-i Bağdadi hazretleri, deniz kenarında, elinde bol miktarda yem olan bir Mecusi’yi, balıklara yem atarken görüp, ona sorar:
- Ne yapıyorsun böyle?
- Balıklara yem atıyorum, sevab kazanacağım.
- İyi ama senin sevab kazanman için, önce kelime-i şehadet getirip Müslüman olman, Allah’a ve Resulüne iman etmen lazım. Müslüman olmayan, iyilik etmekle sevab kazanamaz.
- Benim bu balıklara yem verdiğimi o bahsettiğin Allah görüyor mu?
- Elbette görüyor, Onun bilmediği, görmediği bir şey yoktur.
- Öyleyse, bu da bana yeter.
Birkaç yıl sonra, Cüneyd-i Bağdadi hazretleri hacca gider. Balıklara yem atan zatı tavaf ederken görür.
Ona, (Burada ne işin var?) diye sorunca,
o zat gülerek,
(Gördü gördü yâ Cüneyd, O beni gördü) der. (Nasıl gördü?) diye sorunca şöyle der:
- Sen gittikten sonra içimde bir nur parladı, baktım balıkların hepsi kelime-i şehadet getiriyor, ağaçlara baktım, kelime-i şehadet getiriyor, ben de kelime-i şehadet getirmeye başladım.
Rabbimiz beni gördü, O gördüğü için de buraya geldim.
Sana bir de nasihatim var:
Yâ Cüneyd, iyilik et, at denize, balık görmese de, Hâlık görür.
Devamını oku...