foto1 foto2 foto3 foto4 foto5


+090 542 356 XX XX
irayerbaa@live.com
İrfan Aydın

Erbaalı İrfan Aydın Web Sitesi....

Mes´ul olduğun şeyle meşgul ol...

MÜSTESNÂ

İstisnâ; aşağıdaki edatlardan sonra gelen ismin, bu edatlardan önce gelen bölümün tâbi olduğu hükmün dışında bırakılmasıdır. İstisnâ edatından sonra gelen bu isme istisnâ yapılan, hariç tutulan anlamında müstesnâ denir.

İstisnâ edatları şunlardır:

خَلاَ

عَداَ

حاَشاَ

سِوَى

غَيْرَ

إِلاَّ

İstisnâ edatından önce gelen isme de kendisinden istisnâ yapılan anlamında müstesnâ minhu denir.

خاَلِداً.

إِلاَّ

الطُّلاَّبُ

حَضَرَ

 

Müstesnâ

İstisna edatı

Müstesnâ minh

Fiil

 

Hâlit’ten başka (Hâlit hariç) bütün öğrenciler geldi.

Yukarıdaki cümlede الطُّلاَّبُ (fâil) müstesnâ minhu (kendisinden istisnâ yapılan), إِلاَّ istisnâ edatı, خاَلِداً de müstesnâdır (hükmün dışında kalandır).

(إِلاَّ) ile yapılan istisnâ’nın özellikleri:

En çok kullanılan istisnâ edatıdır.

*Müstesnâ minh cümlede mevcut ise ve cümle de olumlu ise إِلاَّ istisnâ edatından sonra gelen isim mansûb (fethalı) olur.

جُرِحَ اللُّصُوصُ إِلاَّ الرَّئِيسَ.

Başkandan başka bütün hırsızlar yaralandı.

*Müstesnâ minhu cümlede yine mevcut fakat cümle olumsuz ise إِلاَّ dan sonra gelen müstesnâ mansûb da olabilir, hareke bakımından (bedel olarak) müstesnâ minhun harekesini de alabilir. Her ikisi de mümkündür.

لَمْ تُزْهِرِ الْأَزْهاَرُ إِلاَّ شَجَرَةً.

Biri müstesnâ hiçbir ağaç çiçek açmadı.

لَمْ تُزْهِرِ الْأَزْهاَرُ إِلاَّ شَجَرَةٌ.

Biri müstesnâ hiçbir ağaç çiçek açmadı.

*Bazen cümlede müstesnâ minh olmayabilir. O zaman sanki cümlede إِلاَّ yokmuş gibi, müstesnâ, cümledeki durumuna göre (fâil ya da mef’ûl oluşuna göre) hareke alır.

ماَ عَلِمَ الْأَمْرَ إِلاَّ خاَلِدٌ.

Halit’ten başkası durumu bilmedi (müstesnâ; fâil) .

ماَ ساَعَدْتُ إِلاَّ خاَلِداً.

Halit’ten başkasına yardım etmedim (müstesnâ; mef’ûl).

ماَ مَرَرْناَ[1] إِلاَّ بِخاَلِدٍ.

Hâlit’ten başkasına uğramadık (müstesnâ; câr-mecrûr) .

*Gramer kitaplarında istisnânın üç çeşit olduğundan bahsedilir:

a) İstisna Muttasıl

نَجَحَ الطُّلاَبُ فِي الْإِمْتِحاَنِ إِلاَّ خاَلِداً.

Halit hariç öğrenciler imtihanda başarılı oldu.

إِشْتَرَيْتُ أَقْلاَماً إِلاَّ قَلَمَ رَصاَصٍ.

Kurşun kalem hariç kalemler satın aldım.

cümlelerinde olduğu gibi müstesnâ, müstesnâ minhunun bir ferdi ise böyle istisnâlara istisnâ muttasıl denir.

b) İstisna Munkatı

رَأَيْتُ خاَلِداً إِلاَّ حِصاَنَهُ.

Halit’i gördüm fakat atını değil.

حَضَرَ الضُّيُوفُ إِلاَّ سَياَّرَاتِهِمْ.

Arabaları müstesnâ misafirler geldiler.

ناَمَ أَهْلُ الْبَيْتِ إِلاَّ كَلْبَهُمْ.

Köpekleri hariç ev halkı uyudu.

cümlelerinde olduğu gibi müstesnâ, müstesnâ minh’den ayrı bir cinsten ise istisnâ munkatı diye isimlendirilir. Burada müstesnâ, müstesnâ minhden çıkarılmamıştır.

c) İstisnâ Müferrağ

İçerisinde müstesnâ minh’in bulunmadığı cümlelerin istisnâsına da istisnâ müferrağ denilmektedir. Müstesnâ minh cümle içinde hazfedilmiştir (düşürülmüş, belirtilmemiştir):

ماَ جاَءَ إِلاَّ أَخُوكَ.

Kardeşinden başkası gelmedi.

وَ ماَ مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ.

Muhammed ancak bir Rasüldür.

ماَ شاَهَدْتُ إِلاَّ طاَلِباً مُجْتَهِداً.

Çalışkan öğrenciden başkasını görmedim.

ماَ ذَهَبْتُ إِلاَّ إِلَى مَسْرَحِ أَطْفاَلٍ.

Çocuk tiyatrosundan başkasına gitmedim.

غَيْرَ  ve سِوَى ile İstisnâ: (غَيْرَ) ve (سِوَى) kendilerinden sonra gelen müstesnâlara muzâf olur. Kendilerinden sonra gelen isimler muzâfun ileyh olarak hep mecrûrdur.

لاَ يَخاَفُ الْمُؤْمِنُ غَيْرَ اللَّهِ.

Mümin Allah’tan başkasından korkmaz.

قَرَأْتُ الْكُتُبَ سِوَى كِتاَبٍ.

Bir kitap hariç bütün kitapları okudum.

غَيْرَ ve سِوَى nın harekeleri إِلاَّ nın müstesnâsıymış gibi harekelenir. Yani bu kelimeler cümle içinde (إِلاَّ) dan sonra gelen müstesnâ imiş gibi irab alırlar. Daha açık bir ifade ile إِلاَّ dan sonraki kelimenin ne olması gerekiyorsa غَيْرَ nın ona göre aldığı hareke son harfinin harekesinde görülür:

ماَ كَلَّمَنِي أَحَدٌ غَيْرُ خاَلِدٍ.

Hâlit’ten başkası benimle konuşmadı (fâil) .

   

أُحِبُّ فُصُولَ السَّنَةِ غَيْرَ الشِّتاَءِ.

Kış hariç senenin (bütün) mevsimlerini seviyorum (mef’ûl) .

سَلَّمْتُ عَلَى الْقاَدِمِينَ غَيْرَ خاَلِدٍ.

Halit hariç gelenlere selam verdim.

(câr-mecrûr fakat müstesnâ minhu var)

     

* Sonu illetli oluşundan dolayı  سِوَىnın harekesi değişmez. Cümledeki yerine göre hareke mahallen takdir edilir yani سِوَى olduğu gibi kalır.

حَضَرَ الْمُعَلِّمُونَ سِوَى مُعَلِّمٍ.

Bir öğretmen hariç öğretmenler geldiler (mahallen merfû)

*Direk harf-i cerden sonra gelirse غَيْرَ  esre alır:

لاَ أَعْتَمِدُ عَلَى غَيْرِ اللَّهِ.

Allah’tan başkasına itimad etmiyorum.

غَيْرَ kelimesi nekreden sonra gelirse sıfat olarak da kullanılır.

جاَءَنِي رَجُلٌ غَيْرُكَ.

Bana senden başka bir adam geldi.

(عَداَ) (حاَشاَ) ve (خَلاَ)  ile İstisnâ: Diğerlerine nazaran az görülen istisnâ edatlarıdır. Bu kelimeler fiil olarak ele alınırsa kendilerinden sonra gelen müstesnâlar mef’ûl sayılacağından mansûbtur.

شاَهَدْناَ مَساَجِدَ الْمَدِينَةِ خَلاَ واَحِداً.

 

شاَهَدْناَ مَساَجِدَ الْمَدِينَةِ حاَشاَ واَحِداً.

Biri müstesnâ şehrin camilerini gördük.

شاَهَدْناَ مَساَجِدَ الْمَدِينَةِ عَداَ واَحِداً.

 

Bu üç istisnâ edatı bazı gramercilerin ifade ettiği gibi harf-i cer olarak ele alınırsa kendilerinden sonra gelen müstesnâlar mecrûr olur:

شاَهَدْناَ مَساَجِدَ الْمَدِينَةِ خَلاَ واَحِدٍ.

 

شاَهَدْناَ مَساَجِدَ الْمَدِينَةِ حاَشاَ واَحِدٍ.

Biri müstesnâ şehrin camilerini gördük.

شاَهَدْناَ مَساَجِدَ الْمَدِينَةِ عَداَ واَحِدٍ.

 

* Bu üç edatın başına ماَ gelirse müstesnâ ancak mansûb olur, manada bir değişiklik olmaz, yani olumsuzluk edatı olmadığından olumsuz tercüme edilmez.

قُتِلَ اللُّصُوصُ ماَ خَلاَ الرَّئِيسَ.

 

قُتِلَ اللُّصُوصُ ماَ حاَشاَ الرَّئِيسَ.

Başkan hariç hırsızlar öldürüldü.

قُتِلَ اللُّصُوصُ ماَ عَداَ الرَّئِيسَ.

 

*Bunlardan başka aşağıdaki edatlar da istisnâ edatı olarak kullanılır:

(لاَ سِيَّماَ): “Özellikle” manasında olup müstesnâsı mecrûr ve merfû olabilir.

أَجاَدَ الْخُطَباَءُ وَ لاَ سِيَّماَ زَيْدٍ (أَوْ زَيْدٌ)

Hatipler özellikle Zeyd iyi (hitap) ettiler[2].

(لَيْسَ)- (لاَ يَكُونُ): Bu fiiller istisnâ yerine kullanıldıklarında müstesnâları mansûb olur:

قاَمُوا لَيْسَ زَيْداً.

Zeyd hariç kalktılar.

قَعَدُوا لاَ يَكُونُ خاَلِداً.

Halit hariç (hepsi) oturdular.

Not: (بَيْدَ) (ancak, yalnız) kelimesi غَيْرَ manasında olup müstesnâsı (أَنَّ) ile kullanılır:

إِنَّهُ كَثِيرُ الْماَلِ بَيْدَ أَنَّهُ بَخِيلٌ.

Onun malı çoktur yalnız cimridir.

Önemli Not: İçinde (إِلاَّ) bulunan isim cümlesinin başındaki (إِنْ) edatı (ماَ) anlamında nefy harfi olup olumsuzluk ifade eder. (إِنْ) edatının bu şekilde (إِلاَّ) ile kullanıldığında nefy harfi olarak kullanılması Kur’ân’da oldukça yaygındır:

…فَقَالَ   الَّذِينَ كَفَرُوا     مِنْهُمْ        إِنْ          هَذَا      إِلاَّ       سِحْرٌ مُبِينٌ.

Sıfat    Haber   Harfu istisnâ

İsmu işaret

Harfu nefy

câr-mecrûr

Sıla C.

Fâil

Fiil

 

Mevsûf

 Mübtedâ (mahallen merfû)

     
               

..İçlerinden inkar edenler: “Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir” dediler (Mâide, 110) .

Genel Cümle Örnekleri

1- شاَهَدَ حَسَنٌ الْمُباَرَاةَ –حَسَنٌ هُوَ الَّذِي يُشاَهِدُ الْمُباَراَةَ–ماَ شاَهَدَ الْمُباَراَةَ إِلاَّ حَسَنٌ .

2- كَتَبَتْ فاَطِمَةُ الرِّساَلَةَ– فاَطِمَةُ هِيَ الَّتِي كَتَبَتِ الرِّساَلَةَ–ماَ كَتَبَتِ الرِّساَلَةَ إِلاَّ فاَطِمَةُ.

3- قَادَ الساَّئِقُ السَّياَّرَةَ– اَلساَّئِقُ هوَ الَّذِي قَادَ السَّياَّرَةَ–ماَ قَادَ السَّياَّرَةَ إِلاَّ الساَّئِقُ.

4- شَرَحَ الْمُدَرِّسُ الدَّرْسَ- اَلْمُدَرِّسُ هُوَ الَّذِي شَرَحَ الدَّرْسَ– ماَ شَرَحَ الدَّرْسَ إِلاَّ الْمُدَرِّسُ.

5- هِيَ تَخاَفُ اللَّهَ – هِيَ لاَ تَخاَفُ إِلاَّ اللَّهَ – عَبْدُ الْعَزِيزِ يُحِبُّ الْبُرْتُقاَلَ – عَبْدُ الْعَزِيزِ لاَ يُحِبُّ إِلاَّ الْبُرْتُقاَلَ – فاَطِمَةُ تَزُورُ صَدِيقَتَهاَ  –فاَطِمَةُ لاَ تَزُورُ إِلاَّ صَدِيقَتَهاَ .

6- زاَرَتِ الساَّئِحاَتُ الْمَكْتَباَتِ إِلاَّ ساَئِحَةً – زاَرَتِ الساَّئِحاَتُ الْمَكْتَباَتِ إِلاَّ مَكْتَبَةً .

7- ماَ زاَرَتِ الساَّئِحاَتُ إِلاَّ ساَئِحَةٌ – ماَ زاَرَتِ الساَّئِحاَتُ إِلاَّ مَكْتَبَةً .

8- لَمْ تدْخُلِ الْمَكْتَبَةَ إِلاَّ ساَئِحَةٌ  – ماَ تِلْكَ إِلاَّ مَكْتَبَةٌ – لَيْسَ لَكُمْ إِلاَّ الصِّدْقُ وَ الصَّبْرُ .

9- هَذاَ الْإِنْساَنُ لاَ يُفَكِّرُ إِلاَّ مَصْلَحَتَهُ فَقَطْ[3]- لاَ يَنْفَعُ الْمَرْءَ فِي الْعاَلَمِينَ سِوَى عَمَلِهِ.

10- لَمْ يُشاَهِدِ الصَّدِيقاَنِ غَيْرَ جُزْءٍ صَغِيرٍ مِنَ الْمَعْرِضِ – حَضَرَ الْكَثِيرُونَ إِلاَّ أَباَ بَكْرٍ – حَضَرَ التَّلاَمِيذُ إِلاَّ تِلْمِيذَيْنِ – نَضِجَتِ الْفَواَكِهُ عَداَ سَفَرْجَلٍ- ذَبُلَتِ الْأَزْهاَرُ غَيْرَ زَهْرَةٍ حَمْراَءَ.

11- رَجَعَ كُلُّ الناَّسِ إِلاَّ الْمُهَنْدِسِينَ – وَصَلَ كُلُّ الْمُساَفِرِينَ إِلاَّ الْمُدَرِّسِينَ – تَعِبَ اللاَّعِبُونَ إِلاَّ لاَعِبَيْنِ – تَأَخَّرَ الرِّجاَلُ إِلاَّ أَباَكَ – فَتَحْتُ النَّواَفِذَ غَيْرَ ناَفِذَةٍ وُسْطَى.

Tercüme:

1- Hasan maçı seyretti. Maçı seyreden Hasan’dır. Maçı ancak Hasan seyretti.

2- Fâtıma mektup yazdı. Mektubu yazan Fâtıma’dır. Mektubu ancak Fâtıma yazdı.

3- Şöför arabayı sürdü. Arabayı süren şöfördür. Arabayı ancak şöför sürdü.

4- Öğretmen dersi açıkladı. Öğretmen dersi açıklayandır. Dersi öğretmenden başkası açıklamadı.

5- O Allah’tan korkar. O Allah’tan başkasından korkmaz. Abdülaziz portakalı sever. Abdülaziz portakaldan başkasını sevmez. Fatıma arkadaşını ziyaret ediyor. Fatıma ancak arkadaşını ziyaret ediyor.

6- Bir turist hariç turistler kütüphaneleri ziyaret ettiler. Turistler bir kütüphane hariç kütüphaneleri ziyaret ettiler.

7- Bir turist hariç turistler ziyaret etmedi. (Bayan) turistler yalnızca bir kütüphane ziyaret etti.

8- Kütüphaneye yalnızca bir turist girdi. O yalnızca bir kütüphanedir. Sizin için doğruluk ve sabırdan başkası yoktur.

9- Bu insan sadece kendi faydasını düşünür (kendi faydasından başkasını düşünmez). Dünyada kişiye amelinden başkası fayda vermez.

10- İki arkadaş serginin küçük bir bölümünden başkasını seyretmedi. Ebûbekir hariç çoğu geldi. İki öğrenci hariç öğrenciler geldi. Ayva hariç meyveler olgunlaştı. Kırmızı çiçek hariç çiçekler soldu.

11- Mühendisler hariç bütün insanlar geldi. Öğretmenler hariç bütün yolcular döndü. İki oyuncu hariç oyuncular yoruldu. Baban hariç adamlar gecikti. Orta pencere hariç pencereleri açtım.

Yorum ekle

Üye Girişi

Mesaj Kutusu

Giriş yapmamışsınız.

İstatistikler

Kullanıcılar
5630
Makaleler
797
Makale Görünüm Sayısı
3479073

Sayfa Alt Bilgisi

Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.



Copyright © 2024 Erbaalı İrfan Aydın Rights Reserved.